Araz
ATA
ÖZET
Güney Azerbaycan ve İran Türk Kızılbaşları
(Alevileri) dediğimiz zaman, birçok araştırılmamış tarihi, felsefi, kültürel,
edebi ve ... konularla birlikte tümden kapalı bir toplum, takiye’ye bürünmüş
bir halk ile karşılaşa biliyoruz. Araştırılmamış en önemli konulardan biride Kürt
Ehl-i Hak adı altında Türk Kızılbaşların (Alevilerin) veya yanlışlıkla kullanılmakta
olan Türk Ehl- i Hak’ların nüfus dağılımı ile ilgilidir. Bu makalede kısaca bu
konuya değinilecektir.
Anahtar Kelimeler: Güney Azerbaycan, İran Türkleri, Kızılbaş, Ehl-i
Hak, Türk Ehl-i Hak’ı, Kürt Ehl-i Hak’ı, Nüfus
Giriş:
Bugün İran’daki dini azınlıkların nüfus sayıları ile ilgili kesin rakamlar
açıklanmamıştır. Hele Güney Azerbaycan ve İran Türk Kızılbaşların nüfus
bilgileri, yaşadıkları bölge ve kutsal ocakları hakkında kesin bilgi ve doküman
mevcut değildir. Hâkim rejim (Fars rasizmi), Farsçı ve Şii eksenli
politikalarından dolayı hiçbir resmi kaynaklarında, vatandaşlık hukuku altında
yaşamakta olan Türk, Beluç, Arap gibi etniklerin nüfus sayıları konusunda bilimsel
rakamlar vermemektedir. Homojen bir millet yaratma projesi adına her kes, Şii
ve Fars kimliği kümesinde eritilmeye çalışılarak mağdur duruma düşürülmektedir.
Fakat Hıristiyan, Yahudi ve Zerdüştiler İran yasalarına göre önemli dini azınlıklar
sayılmakta ve sadece bu kesimler, kendilerine özgü okulları, dini kitapları ve
mecliste temsilcileri bulunmaktadır.
Peki ya Kızılbaşlar (Aleviler)?! İran’da Hıristiyan, Yahudi ve Zerdüşti
kökenli azınlıklardan daha fazla sayıda Kızılbaşlar (Aleviler), İran’ın anayasal
vatandaşı olarak alt veya üst kimlik diye kategorize edilirse bile, bu ülkenin
inanç ve etnik zenginliğinin neresinde yer almaktadırlar?
Türk Kızılbaşlar (Aleviler) nerelerde yaşıyorlar?
Biz bu makalede Güney Azerbaycan ve İran Türk Kızılbaşların (Alevilerin)
yaşadıkları bölgeler ile ilgili bilgi sunmaya çalışacağız. Fakat yukarıda belirttiğim
nedenlerden dolayı kentler ve kasabalarda yaşamakta olan Kızılbaşların
(Alevilerin) nüfusu ile ilgili kesin rakamlar elimizde olmadığı için tahmini
bir rakamlarında yazılmasından sakınacağız. Ancak genel olarak bir rakam
söylenirse, aşağıda belirleyeceğimiz kent ve kasabalarda toplam 2-3 milyon
arasında Türk Kızılbaş yaşamaktadırlar.
Türk Kızılbaşların (Alevilerin) yaşadıkları yöreler ve bölgeler ile ilgili
bazı yazarlar ve araştırmacılarda genel bilgiler vermektedirler. Biz burada onlardan
bazı örnekler vermeden önce konu ile ilgili önemli bir bilgiyi de sizlere paylaşmak
niyetindeyiz. Bildiğiniz gibi Türk devletlerinin birçoğu, özellikle
Karakoyunlular, Safeviler, Avşarlar ve Kacarlar Türk Kızılbaş göçebeler
tarafından kurulmuştur. Bugün Türk Kızılbaşlar genel olarak Kızılbaş, Şamlı,
Karakoyunlu (Geregoyunlu)[4], Kırklar[5], Yediler[6],
Sufular, Abdallar, Ateşbeyliler, Kardeşler, Şağılar, Sır-talibiler, Nebiler,
Karapapak[7] ve ... (yanlışlıkla
İranî Kürt ve Goran[8]
guruplarına ait Goran ve Ehl-i Hak) adlanırlar. Artı Şahsevenler[9],
Avşarlar, Beş oymak (Hamse), Kaşkaylı, Kaçar, Bayat ve... gibi Türk soylu
göçebelerde bu inanca inanıyorlardı.[10]
İran’nın ünlü tarihçi ve tasavvüf araştırmacısı Dr. Zerrinkup kendi
eserinde şöyle yazmıştır: “Sufilikten söz açmışken, Ehl-i Hak[11]’tan de bahsetmemiz
gerekmektedir. Bu cemaat Loristan, Kürdistan, Azerbaycan ve hatta Hemadan,
Tahran, Mazenderan, Horasan ve Fars bölgelerinde az çok bulunmaktadırlar ve
bazen yanlışlıkla onlara Ali-üllah bile denilir.”[12]
Yarsan[13]
araştırmacısı M. A. Sultani ise kendi kitabında Ehl-i Hak hanedanlarını birer
birer araştırarak, satırlar arasında Şah İbrahimiler, Ateşbeyliler, Hamuşiler
gibi hanedanlara bağlı olanların yaşadıkları bölgeleri belirtmektedir. Araştırmacı özellikle Ateşbeyli handedanının
kurucusu Han Ateş’in babası Şah Mehmet bey’in Horasan, Azerbaycan, Kürdistan ve
Türkiye’de geniş müritlerinin olduğunu ve bunların hepsi Han Ateş’in çatısı
altında toplandıklarını vurgulamaktadır. O hem de kitabında Şah Mehmet bey’in
diğer oğulları Han Elmas, Han Abdal ve Han Cemşid’in sıra ile İran’ın
Kirmanşah, Urmu (Orumiyeh) ve Horasan bölgelerinde faaliyet göstererek, Han
Ateş’i tebliğ ettiklerini de açıklamıştır.[14]
Bu konuda Siyavuş Delfani[15], Abdulla
Hudabende[16],
İsmail Kubadi[17]
ve... kendi eserlerinde genel başlık
olarak bilgiler vermişler.
Güney Azerbaycan ve İran’ın değişik yerlerinde yaşmamakta
olan Kızılbaşların (Alevilerin) bölgeleri aşağıdaki gibidir:
§
Doğu Azerbaycan ili:
Doğu Azerbaycan’ın merkezi olan Tebriz kentine
bağlı birçok ilçe ve köylerde değişik isimlerle Kızılbaşlar (Aleviler) yaşamaktadırlar.
Bu ilde yaşamakta olan Kızılbaşlara yanlışlıkla Goran veya Gören denilir.
Yapılan araştırmalara göre Kızılbaşlar Tebriz ve çevre ilçeleri
(Sofiyan, Gerus, Şişevan[18]
(Gogan tarafları), İlhıçı[19],
Hamene, Acebşir ve ona bağlı Şiraz, Kıpçak ve… köyleri), Karadağ bölgesi (Aşıklı,
Süten, Kara-koç, Taş-arası, Kalla, Mahmıdava, Güldür, Seferli, Kızıl-yolu,
Heyran, Sarı-dere, Çeri, Şırna, Vine, Mahmıd-kağı, Kağlıküzlü, Böyük Şamlı,
Küçük Şamlı ve…), Miyana ve çevresi
(Ağça-kışlak, Balaş-kendi, Avşar ve…), Serap ve çevresi (Endis köyleri
ve…), Marağa ve çevresi (Nova, Kasım kendi[20] ve…), Heşderi (Heştrud) ve çevresi. Tebriz’de
çoğunlukla Yediler ve Ateşbeyliler, az sayıda Doğakulu (Davud-kulu),
Yadigariler ve Hamuşiler yaşamaktadırlar. Genelde cemevleri ise Tebriz’in Talagani
mahallesinde ve özellikle Gülzar sokağında her perşembe akşamlar yapılmaktadır.
Kırklar ise çoğunlukla Ilhıçıda yaşıyorlar.
§
Batı Azerbaycan ili:
Urmu (Orumiyeh) ve çevresi: Urmu’da ise, üçü resmi
olmak üzere, yirmi cem evinin olduğunu belirtiyorlardı.[21] (Hoy, Muhil, Salmas, Kara-Ziyaddin, Palanç, Reyhan-abad,
Haci-pirlu, Geçler, Ozan, Merzlu, Güldani, Noli, Topuz-abad, Rahim-abad, Nahçivan-tepe[22], Giclar[23]
ve…), Maku ve Karakoyunlu köyleri (Sufu[24] köyü, Nohur, Taza-kent, Kara-zemi, Aşağı ve Yukarı
Mergen, Şute, Aziz-abad, İsmail-kendi, Şerif-kendi, Arpalık, Kız-kalesi,
Baş-tebriz, Kerim-kendi ve…), Miyandaap (Koşaçay), Melikan (Mel-kendi) ve
Binap çevresi (Yarıcan, Kök-tepe, Yelgen-tepe, Lelek-tepe, Tophane, Yarıcan-Halise
ve Yarıcan-ulya köyleri, Üçtepe-kale[25], Kaylavat, Taş-atan, Merduğ köyü, Kerece-band, Serkize, Deregez, Ağa çeray,
Karaltı ve…), Tikan tepe (Tikap) ve çevresi (Aşağı ve yukarı
Kotan köyleri, Avşar Yöreleri, Tarabad, Kazım-abad, Hoşmakam ve…)
Genelde Batı ve Doğu Azerbaycanda hemde Erdebil bölgesinde Ateş beyliler,
Şah İbrahimiler, Kırklar ve az sayıdada Hamuşiler, Yadigariler ve heyasiler
bulunmaktadırlar.
§
Zencan (Zanjan) ili ve ilçeleri:
(Anguran bölgesi, Abhar ve Zengan çevresinde
ki birkaç köyde, Hodabende ilçesinde, Zerzer köylerinin çoğunda, Dolcin ve Ağacari
köyleirnde Sır Talibiler yaşamaktadırlar.) Prof. İrene Melikoff’a göre Abhar
dolaylarında geniş bir alana yayılmış bulunuyorlar. Bunlara Sır- talibi, yani
sırrı arayanlar, adı verirler. Ayrıca Garapapak ya da Kızılbaş da denmektedir.[26] O
hem de bu bölgenin daha iyi incelenmesi gerektiğini düşünmektedir.
Genelde
Zencan ilinde Ateşbeyliler, Şah İbrahimiler, Miriler, Sır Talibiler, Pir
Rüstemiler ve ... bulunmaktadırlar.
§
Kazvin ili ve ilçeleri:
Kazvin kenti, Abeklu köyleri, Cerendek, Sulu-dere,
Aşık-Hisar, Kara-kosalar, Karataş-kalesi, Siçanlu, Behz-avuç, Said-abad[27]
ve…
Kazvin yöresinde, Alamut dağlarında, bu
mezhebe mensup başka köyler de vardır. Bunlar, dağlara dağınık olarak serpilmiş
ve güç ulaşılabilen köylerdirler.[28]
§
Hamadan ili ve ilçeleri:
Hamadan kenti, Keşin[29],
Asad-abad ve güneybatı köyleri[30]
(Minderova ve Veli-abad), Nahavent ve çevresi (Encire, Şatır-abad, Emir-abad,
Sultan-abad ve…), Melayir (Sultan abad, Ali murat kale ve…), Tuyserkan (Golgol,
Şehen-abad, Kündür ve…), “Avec ve Rezen bölgelerinin bir kısmı ve Hamadan ile
Zengan illeri arası az çok Kızılbaşlar (Aleviler) dağınıktırlar.[31]”
Hamadan’da Türk aşiretlerinden olan
Karagözlüler (geregözlüler), Karakoyunlular, Avşarlar, Karapapaklar,
Şahsevenler ve Huda bendeliler Kızılbaşlığa (Aleviliğe) inanmaktadırlar.[32]
Genelde Hamadan ilinde Ateşbeyliler,
Şah İbrahimiler, Hamuşileri Yadigariler, Miriler, Pir Rüstemiler ve ... bulunmaktadırlar.
§
Horasan illeri ve ilçeleri:
11-13 yüz yılda Anadolu’ya gelen Hacı Bektaş
Veli, Abdal Musa, Sarı Saltuk, Baba İlyas ve ... birçok erenler Horasan ve
Azerbaycan’ın değişik yerlerinden gelmişler. Kızılbaşlar Meşed ve Çevresi, Dergez ve çevresi (Derbendi jur[33]
ve...), Koçan ve diğer ilçelerde yaşamaktadırlar.
§
Aynı zamanda Tahran ilinde o cümleden Haştger,
Rudhen, Siayh-bend, Şehr-abad, Mehr-abad, Gülahek, Loran, İslam-abad, Savuç-bulak,
Çitger, Veramin ve çevresi, Abali, Karac ve Tahran’ın kendisinde birçok Kızılbaş
(Alevi) yaşamaktadırlar. Söz konusu bu Kızılbaşların (Alevilerin) coğu işsizlik
ve ekonomik nedenlerden dolayı köylerden ve Türk bölgelerinden buralarda
yerleşmektedirler.
Sonuç:
İran’da Ehl-i Hak’lar Türkler,
Kürtler ve Lorlar’dan oluşmaktadırlar. Kürt ve Lor Ehl-i Hak’ların inançları ve
ayinleri aynıdır. Nedeni ise bu iki gurubun bir birleri ile kaynaşmaları ve
karışmalarıdır. Bu yüzden genel olarak bu iki guruba Kürt Ehl-i Hak’ları diye
söylenilir. Ancak Türk Ehl-i Hak’lar veya daha doğrusu Türk Kızılbaş’lar, Kürt
Ehl-i Hak’larla az çok farklıdırlar.[34] Türk
Kızılbaşlar başta Şah Hatayı olmak üzere Safevilere derin saygı
beslemektedirler ve genelde Azerbaycan’da, Horasan’da ve İran’ın birçok
bölgelerinde sakindirler. Onların bazıları Kürt Ehl-i Hak hanedanlarına bağlıdırlar.
Ancak Kırklar gibi bazı guruplar ise Kürt Ehl-i Hak’larla bu konuda
anlaşamamaktadırlar. Kürt Ehl-i Hak’ları çatısı altında kamofile edilmeye
çalışılan Türk Kızılbaşların inanç ve kimlik sosyolojisi ve nüfus dağılımı ile
ilgili etkenlerin boyutlarının araştırılması gerekmektedir.
KAYNAKLAR
1. Afşari, Mehran
Ehli-Hak, Çista dergisi, Dey 1370, Sayı 84, S 383-389
2. Alptekin,Turan, Prof. İrene Melikoff’un ardından,
Demos yayınları.
3. Ata, Araz ve Yediler, Taymaz, Koşaçay Türk
kızılbaşlların trajedisi (تراژدي قيزيلباشان
تورك قوشاچاي), Mehdi Kasimzade’nin hapis
anıları,
4. Caferoğlu, Ahmet, Türk Kavimleri, Enderun
Kitabevi, İstanbul, 1988.
5. Delfani, Siyavuş, Müşeşeiyan tarihi, farsça, (تاریخ مشعشعیان،سیاوش دلفانی)
6. GÖKDAĞ, Dr. Bilgehan A. HEYET, M. Rıza, İran
Türklerinde Kimlik Meselesi.
7. Hudabende, Abdulla, Ehli-Hak fırkasının
tanıtımı, (شناخت فرقه اهل حق), Emirkebir yayınevi,
Tahran.
8. Kubadi, İsmail, Ehl-i Hak firkası hakkında
araştırma, 1.bölüm, Kealm–i-islam dergisi, yaz 1374 , sayı 14.
9. Melikoff, İrene, Uyur idik Uyardılar, Demos yayınevi,
İstanbul.
10.
Muderresi Çardehi, Nureddin, Ehli-Hak kurucusu Sultan
Sahak’ın deyişlerine göre Tasavvuf sülalesi, (سلاسل تصوف از گفتارر سلطان اسحق بنیانگزار اهل حق)Vahid dergisi, bahmen
1352, sayı 122.
11.
Sultani, Mohammed Ali, Kirmanşah’daki hakikat ve Ehli-Hak
hanedanların tarihi, (تاريخ خاندانهاي
حقيقت و مشاهير متاخر اهل حق در كرمانشاه), M.A. 2005, Tahran.
12.
Zerrinkup, A.H.
Sufilik mirasının değeri, (زرینکوب، عبدالحسین،
ارزش میراث صوفیه، ص 94).
Siteler:
13.
http://alikaya.info/2011/07/iran’da-ehl-i-haklar-iran-alevileri/
14.
http://darbandijhour.blogfa.com/post-27.aspx
15.
http://hemedan-az.blogspot.com/2005/03/blog-post_13.html
16.
http://www.mahshar.com/Iran_Information/iran/hamedan.asp.html
17.
http://qirxlar.blogspot.com/2006_07_01_archive.html
[1] Son yüz yılda Güney Azerbaycan’da Türkler, kendi milli bağımsızlıkları ile
ilgili sürekli mücadile ve savaş vermektedirler. Meşrute hareketinden sonra
1920'de Şeyh Muhammed Hiyabani’nin kurduğu
Azadistan Devleti, 1945’de Pişevari tarafından kurulan milli hükümet 1946’da kanla bastırılarak, basılan
tüm Türkçe kitaplar yakılıp, Türkçe eğitim ve yayına son verilmiştir ve...
[3] Dr. Bilgehan A. GÖKDAĞ, M. Rıza HEYET, İran Türklerinde Kimlik Meselesi,
[4]Karakoyunlu’lar adını çok tanınmış olduğu Maku-Hoy
(Khoy)- Urmu (Orumiyeh) bölgelerinde, onlara Garagoyun denmektedir. Hoy
(Khoy)- Urmu (Orumiyeh) yolu üzerinde otuz üç kadar, belki daha fazla,
Garagoyun köyü vardır. Yakınında Çaldıran savaş alanı mevkii bulunan Siyah-çeşme
yöresindeki dağlara yerleşmişlerdir. Hoy (Khoy) yolu üzerinde, Maku ile Kara-Ziyaeddin
arasında uzanan bu bölge, Mohal-i Garagoyun adı ile tanınır. (İrene Melikoff,
Uyur idik Uyardılar, Demos yayınevi, İstanbul, s 57-58)
[5]İran Azerbaycanı’nda çok yaygın bulunan ve Türkiye’deki Bektaşilere
şaşılacak derecede yakınlıklar gösteren Çehel-ten ya da Kırklar, Kaygusuz
Abdal, Pir Sultan Abdal vb. Bektaşilerin bütün velilerini tanırlar, ellerinde
Bektaşilerin eserleri bulunur ve niyazlarında Şah Hatayi’yi anarlar.( İrene
Melikoff, Uyur idik Uyardılar, Demos yayınevi, İstanbul, s 61) Kırklar’ın
Türk olduklarını ve Türkiye Alevileri ile pek çok benzerlikler gösterdiklerini
de yazdım. Yine de bu konukluğum sırada Kırklar’ın Azerbaycan Türkü olduklarını,
ailelerinde Türk dilini kullandıklarını... Şah İsmail’i kutsadıklarını
çıkarabildim. (Turan Alptekin, Prof. İrene Melikoff’un ardından,
Demos yayınları ,s 50)
[6] Sultan Sahak’ın belirlediği yedi ve yolunu devam eden
hanedanlar: 1- Şah İbrahimiler, 2- Baba Yadigariler, 3- Hamuşiler, 4-
Kalenderiler, 5- Mir Suriler, 6-
Mustafailer, 7- Hacı Baveysiler
[8] Tebriz bölgesinde, Türk nüfus içinde, bu mezheplere her
zaman rastlanır, fakat görmek fiilinden türetilmiş olan, Gören adı ile
tanınırlar. V. Minorsky, Gören sözcüğünün Guran dan geldiğini düşünmüştür.
Ancak Tebriz ve bölgesi Gören’leri Türk’dürler ve Kürt değildirler. (İrene
Melikoff, Uyur idik Uyardılar, Demos yayınevi, İstanbul, s 58)
[9] Tebriz’e 150 km. Kadar uzaklıktaki Kara Dağ’da göçebe olarak
yaşayan Şahseven Türk boyların bir bölümü de Gören’dir. (İrene Melikoff, Uyur idik Uyardılar,
Demos yayınevi, İstanbul, s 59)
[10]Dadaş Karakoyunlu,
http://qirxlar.blogspot.com/2006_07_01_archive.html
[11]Sultan İshak mezheb-i Hakkın kurucusudur. Onun yolunu devam eden hanedanlar
yedilerden ilave: Zülnuriler, Ateşbeyliler, Şah Heyasiler ve Baba Haydariler
hanedanlarıdırlar.
[13] Kürt Ehli- Hak ve Kakayi’ler.
[14] Kirmanşah’daki
hakikat ve Ehli-Hak hanedanların tarihi, (تاريخ خاندانهاي حقيقت و مشاهير متاخر اهل حق در كرمانشاه), M.A. Sultani, 2005, Tahran, s 18-107
[16]
Ehli-Hak fırkasının tanıtımı, Abdulla
Hudabende, (شناخت فرقه اهل حق),Emirkebir
yayınevi, Tahran, 2009, s 58-59
[17] Ehl-i Hak firkası hakkında araştırma,
(İsmail Kubadi İran İslam rejiminin araştırmacı mollalarındandır! )
[18]
Ehli-Hak fırkasının tanıtımı, Abdulla
Hudabende, (شناخت فرقه اهل حق),Emirkebir
yayınevi, Tahran, 2009, s 58-59
[19]ILIHICI’nın nüfusu 45 bin olmasına rağmen yüzde
90’nı Kızılbaşlık (Alevilik) inancına mensupturlar. Kızılbaşlar (Aleviler)
içerisinde Kırklar, Yediler, Ateşbegler ve... bu kentte kendileri
için ayrı, ayrı cemevleri vardı. Ilhıcı da;
Kırklarlara ait üç cemevi, Ateşbegler’e ait iki cemevi, Yedilerin ise, on
beş tane cemevlerinin olduğunu belirttiler. (http://alikaya.info/2011/07/iran’da-ehl-i-haklar-iran-alevileri/)
[20] Han Ateş’in 1053 H.K. de doğduğu yer .
[21] http://alikaya.info/2011/07/iran’da-ehl-i-haklar-iran-alevileri/
[22] Koşaçay Türk kızılbaşlların trajedisi (تراژدي قيزيلباشان تورك قوشاچاي), Mehdi Kasimzade’nin hapis anıları, s 21
[23] Aynı
[24] Söylentilere göre Han Ateş’in babası Şah Mehmet bey, 1051 h.k. Osmanlı
topraklarından dönüş yaparken Maku’nun Karakoyun yöresine varır ve Sufu köyünde
birkaç gün konuk olur. Yaptığı kerametlerle o yörenin sakinleri müritleri
olurlar. Şah Mehmet bey kara oğlan adlı bi şahsa yarım yanmış ağaçı alevler
içine atmasını emreder ve o yanmış ağacı bir ağaca döner. Bu ağaç şimdi de Sufu
köyünde kalmaktadır ve karaoğlan olarak tanınır. (Siyavuş Delfani, Müşeşeiyan tarihi, farsça, s 130- تاریخ مشعشعیان،سیاوش دلفانی، ص 130)
[25] Koşaçay Türk kızılbaşlların trajedisi (تراژدي قيزيلباشان تورك قوشاچاي), Mehdi Kasimzade’nin hapis anıları, s 21
[27] Nureddin Muderresi Çardehi, Ehli-Hak
kurucusu Sultan Sahak’ın deyişlerine göre Tasavvuf sülalesi, (سلاسل تصوف از گفتارر
سلطان اسحق بنیانگزار اهل حق)Vahid dergisi, bahmen 1352,
sayı 122
[29] Koşaçay Türk kızılbaşlların trajedisi (تراژدي قيزيلباشان تورك قوشاچاي), Mehdi Kasimzade’nin hapis anıları, s 23
[30] http://www.mahshar.com/Iran_Information/iran/hamedan.asp.htm
[31] İsmail Kubadi, Ehli –Hak firkası hakkında
araştırma, 1.bölüm, Kealm-i İslam Dergisi, yaz 1374, sayı 14
[32] Dadaş Karakoyunlu Kızılbaş, http://hemedan-az.blogspot.com/2005/03/blog-post_13.html
[33]
http://darbandijhour.blogfa.com/post-27.aspx
[34]Mehran
Afşari, Ehli-Hak, Çista dergisi, Dey 1370, Sayı 84, S 383-389
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder